PERU

IMG_0761-5Peru Güney Amerikanın batısında yer alan bir ülke.Bir ülke düşününki;Ender görülen yağışlar alan çöle,And’lar gibi yüksek dağ sıralarına (En yüksek zirve 6768 m.ile Nevado Haskaràn ) And dağlarından gelen sularla oluşan nehirlerin beslediği Amazon Nehri ve Ormanları. 3810 m. yükseklikteki Aliplano Platosunda yer alan Titikaka Gölü.

Flora ve Faunasıda tabiki çok çeşitli.Kaktüsler gibi çöl bitkilerinden, Amazondaki zengin bitki türlerine.Sahil kesimindeki Martı,Pelikan,Penguen,gibi deniz kuşlarına,Peru’nun milli kuşu olan And Horozuna,Ormanlardaki Jaguar,Armadillo,Timsah,Flamingo ve bir çok böcek türleri.Liste uzar gider.

Yaklaşık 30 milyon nüfusun % 45 i Kızılderili (Quechua (Keçua ) % 40,Aymara % 5 ), Melez % 37, Avrupa kökenli % 15,% 3 de Asya ve Afrika kökenli. Nüfusun çoğunluğu şehirlerde yaşıyor.Yoksul olan yerli halk şehirlerde toplanmış.Dağ köylerinde ve ovalarda yaşayanlarda küçük çapta tarım ve el sanatları yapıyor.Ekonominin tepesinde Kuzey Amerikalı Holdingler ve Avrupa firmaları var.Madenler(altın başta olmak üzere diğerleri) Balıkçılık,tarım,telekomünikasyon..

Koka yaprağı çiğnemek yüksek dağlık bölgelerde yaşayan halkın geçmişten gelen alışkanlık ve zevk veren maddesidir. Bu bitkiyi çiğnemek, insanda yükseklik hastalığı,açlık,yorgunluk,soğuk gibi duyguları bastırıyor.Normal olarak kayıt dışı ekonomiye giriyor.

Burada yükseklik hastalığına değinmek istiyorum.Çünkü başıma geldi. Lima sahilden uçakla Cusco (Kuzko)( 3416 metre yükseklikte) şehrine gittiğimde iner inmez baş ağrısı ve nefes alma zorluğu hissettim.Tekrar Lima’ya dönene kadar günlerce sürdü.Yükseklerde oksijen azlığından meydana geliyor.Herkesde aynı etkiyi göstermiyor. 2400.metrelerden sonra başlıyor.Bol sıvı almak, yavaş hareket etmek ,sigara ve alkol kullanmamak gerekiyor.Aslında hava alanında küçük oksijen tüpleride satılıyor.Keşke alsaydım diyorum..Koka şekeri ve yaprağını çiğnemekte faydalı.

İNKALAR:

Dünyanın genel olarak Peru deyince bildiği İnka Krallığıdır ( 1200-1532).Oysa İnsanlığın Asyadan Berring Boğazını geçerek Amerikaya ulaşmaları M.Ö. 20.000-10.000 yıllarına rastlar.Peru’dada M.Ö. 12.000 yıllarına ait bilgilere ulaşılmış. M.Ö. 800 – 300 yıllarındaki Chami Huantar ( Çami) kültürü ,Titikaka gölü çevresinde ( M.S. 1.000 ) Tiahuanaco Kültürü , Kuzey batıdaki (M.S. 1000 yıl içinde) Mochica (Moçe) kültürü.Güney Batıdaki Nazca çizgilerini yaratan kültür ( M.Ö. 200 – M.S. 700 ) gibi.Müzeleri gezerken bu kültürlerin inanilmaz güzel eserlerini görüyorsunuz.

Bu ülkeye gitmeden önce ‘Güneşin Prensesi’ ilk kitabıyla başlayan üç ciltlik (Antoine B. Daniel ) romanını okudum.Konu İnka Kültürü ve onu yok eden İspanyol istilacıların ilişkisi.Bu ülkeyi ziyaret etmek isteyenlere tavsiye ederim.

İnkalar bugünkü Ekvator,Peru, Bolivya,Kolombiya ve Arjantin ile Şili’nin bir kısmınıda içine alan büyük bir İmparatorluk kurmuşlar.Tekerleğin ve atın bilinmediği bu topraklarda çok iyi haberleşme ve ulaşım ağı kurmuşlar.

İlk İnka hükümdarı Sapa İnca (Tek Efendi) ,Manco Capac 11. y.y. da Cusco şehrini kurmasıyla başlamış.İki kardeşin ( Huascar ve Atahualpa ) taht kavgalarını fırsat bilen işgalciler Francisco Pizarro (Konkistador-Fatih ) önderliğinde 1532 yılında imparatorluğa son vermişler.

Pizzaro’nun İspanya Kralı ve Hıristiyanlık adına yaptığı katliamların tek amacı altın idi.İlk defa at ve zırhlı asker gören İnka’lar dost ellerini uzatmışlar karşılığında ölümü görmüşler.Pizzaro altın yüklü gemiyle İspanya’ya gitmiş karşılığında Peru Valiliğini almış.Lima’yı kurmuş ülkenin baş şehri yapmış,talana devam edilmiş.Kendi adamları tarafındanda öldürülmüş.İnka kültüründen neredeyse bir şey kalmamış.Altından yapılan eserler İspanya’ya götürülmüş.Tapınaklar yıkılmış.Hıristiyanlık adına bir kültür yok edilmiş.Bugün Peru’nun % 95 i Hıristiyan.

CUSCO :

İnka imparatorluluğun Başşehri olan Cusco’da günümüzde neredeyse hiç bir şey kalmamış.Tesadüfen bulunan Güneş tapınağının temel taşları bile ne müthiş bir kültürün yok edilişinin örneği.Eski tapınakların taşlarıyla kilise ve binalar yapılmış.Plaza de Armas Meydanı,Barok Katedrali,Tarihi sokaklar.

Cusco şehrine tepeden bakan Sacsayhuaman Kalesi görülmeli.Eski Peru topraklarında çok sayıda böyle kaleler varmış.

NASCA ÇİZGİLERİ :

Uçakla gezilebilen Nazca çizgilerinin niçin yapıldığı günümüzde bile çözülememiş bir sır.1926 yılında keşfedilmiş.Kimilerine göre ayinlerde kullanılmış.kimilerine göre takvim.Sır devam ediyor.

PARACAS :

Peru’nun güney batısında pasifik kıyısında yer alan ulusal rezerv.Dünyadaki en önemli ve verimli sahil alanı.100 kadar arkeolojik alan var.Beslenme açısından çok elverişli olan kıyılar Balina,Deniz Aslanı,Deniz kaplumbağası,Su Samuru.Ahtapot ve bir çok deniz canlısı.Pek çok deniz kuşuda yaşamlarının bir kısmanı burada geçiriyor.Deniz kuşları binlerce.Bunların dışkıları zaman zaman toplanıyor.Barut yapımındada kullanılıyor.Şili ve Peru arasında  “Güherçile Savaşları”na neden olmuş.Las Balestas bu adalardan en önemlisi.

MACHU PİCHU :

And Dağlarının zirvelerinin birinde ( 2.430 m.) İnka hükümdarı Pachacutec Yuppanqui tarafından 1450 yılında kurulmuş.Kutsal Urubamba vadisinden bakıldığında kesinlikle görülmüyor.Tabi İspanyollarda görememiş ve günümüze kadar kalmış.1911 yılında Amerikalı maceracı arkeolog Hiram Bingham tarafından keşfedilmiş.Talanda ona kalmış.Çok sayıda eseri kaçırmış.Bunlardan 5.000 parçası bugün Yale Üniversitesinde bulunuyor.Buranın dini merkez olduğu tahmin ediliyor.

TİTİCACA GÖLÜ:

Dünyanın en yüksekte bulunan gölü ( 3.810 m.).And dağlarındaki Aliplano platosunda. 8288 metre kare yüz ölçümü,enderin yeri 280 m.Bolivya ve Peru’ya kıyısı var.İnkalar zamanında gölde bulunan adaların ikisinde yer alan Güneş Tapınağı (Islo Del Sol) ve Ay Tapınağı (Islo De La Luna) kutsal yerler olarak ziyaret edilirmiş.Uros yerlileri halen batmayan sazlardan yaptıkları adalar üzerinde yaşıyorlar.Balıkçılıkla geçiniyorlar.

Ayhan Şevmet