AVUSTRALYA
30 milyon yıl önce Ana Kıta’dan ayrılan Avustralya kendi yolunda devam etmiş.Faunası ,florası ve doğasıyla apayrı bir gelişim göstermiştir.Şu anda çölleri,yeraltı suları,tuz gölleri,yağmur ormanları,sıra dağları,okaliptus ormanları,büyük mercan resifi ve değişken iklimiyle mutlaka gezilip görülmesi gereken bir ülke.
Avustralya’ya ilk insan topluluğu yaklaşık 45.000 yıl önce Güney Doğu Asya’dan geldiği kabul ediliyor.Bu günkü Aborjinlerin ataları.Doğada yaşayan,avcı-toplayıcı,doğaya saygılı,mitolojilerı olan “Düş Zamanı” inanci ile yaşamışlar.Günümüzde gerçek Aborjin görmek bile çok zor.Nedeni İngilizlerin yüzyıllarca sürdürdüğü asimile ve yok etme politikası
- “Didgerido”Aborjinlere özgü bir çalgı
- Kanguru avlamakta kullandıkları mızrak
- Az görülen gerçek Aborjin.Uluru’da
- 20.000 yıllık duvar resimleri
- Aborjin Mitolojisinden duvar resmi
- Düş Zamanı Mitolojisinden Duvar resimleri
Güney adaları ve Queens Land bölgesine zamanla Malezya kökenliler yerleşmiş.Avustralyanın Avrupalılar tarafından keşfi Hollandalılar tarafından yapılmış (Willem Janszoon – 1606).James Cook ise 1770 yılında doğu sahillerinin haritasını çıkarıp,Britanya krallığına bağlamış.Şimdi ise kozmopolit bir toplum var ülkede.Neredeyse dünyanın her tarafından insan buraya gelmiş.
- Kakadu Milli Parkı-Yağmur mevsiminde her yer suyla doluyor.
- Dev termit yuvalarına rastlıyabiliyoroz.
- 19.804 km kare alanlı Kakadu Milli Parkı
DARWİN VE KAKADU MİLLİ PARKI : Adını Charles Darwin’den alan şehir eski bir liman.Şimdi ise çok modern bir şehir.Aborjin kültürü kalıntılarını görmek için Kakadu milli parkına gitmek gerekiyor.Darwin’in 220 km. doğusundaki milli park eşsiz duvar resimlerine sahip.Park ismini “Gagudju” adlı Aborjinlerden almış.Nourlangie Rock’ta bulunan duvar resimlerinde mitolojierinden çizimler görülüyor.Çizimlerin çoğu 20.000 yıllık.Milli Parkta zengin bir kuş türü çeşitliliği var.Yellow Water’da yapılan tekne gezisinde çeşitli su kuşları,yırtıcı kuşlar ve ötücü kuşları izleyebiliyorsunuz.Tuzlu su timsahlarını çok yakından doğasında görüyorsunuz.Doğa severler için çok önemli bir yer bence.Günlerce kalabilirim.
- Kakadu Milli Parkındaki Duvar resimleri
- Resimler Aborjin Kültürünün Aynası
- Tasmanya Kaplanı Resmi.Şu anda nesli tükendi.
- Kakadu Milli Parkı
- Tuzlusu Timsahı
- Kakadu Milli Parkı
CAIRNS – BÜYÜK MERCAN RESİFİ -YAĞMUR ORMANLARI :Cairns,tropikal Queens Land’in idari merkezi.Çok canlı bir şehir.Eğer yer ayırtmazsanız akşam yemeğinde istediğinizi yiyemiyebilirsiniz.Sahilde geniş bir park var.Gündüzleri spor yapanlar,gece ise müzik gurupları,hokkabazlar,pratik yiyecek köşeleri ve daha niceleri burada.İnsanlar birbirine son derece saygılı eğleniyorlar.
- Brown Booby
- Silver Gull
- Common Noody
- Büyük Mercan Resifinden küçük bir bölüm
- Mıchaelmas Adası
- Resifte Michaelmas Adası
Büyük Mercan Resifi.Uzaydan görünebilen milyarlarca küçük organizmanın yaptığı dünyanın en büyük resifi.Queens Land’tin doğu sahili boyunca uzanıyor.Doğu kıyısı boyunca devam eden sıra dağlardan denize akan nehirler resifin adete yiyecek deposu gibi çalışıyor.900 ada ve 2900 resif.Cairns’ten katamaranla müsaade edilen belirli adalara turlar var.Michelmas bunlardan biri.Burada şnorkelle veya tüplü dalış yapabilyorsunuz.Bir metre derinlikte ekzotik balık ve mercanlar insanı büyülüyor.Küçük adada ise binlerce deniz kuşları koloniler halinde yuva yapmışlar.Bütün bir günün nasıl geçtiğini insan anlıyamıyor.
- Cairns’ten yağmur ormanlarına giden nostaljik tren
- Yağmur ormanlarında sıkça rastlanan şelalelerden biri
- Yağmur Ormanlarından dönüş teleferikle
- Eastern Water Dragon
- Laughing Kookaburra
- Avustralya orman hindisi
Dünyanın en yaşlı yağmur ormanları burada.Tam 180 milyon yaşında.Cairns’ten nostaljik trenle ormanın ortasındaki Kuranda’ya gidiliyor.Ağır ağır ormanı seyrederek,bol fotoğraf çekerek.Kuranda’dan Cairns’e geri dönüş ise teleferikle.Ormanın üstünden geçmek çok özellikli deneyim.Ormanda yapılan yürüyüşlerde ve ikinci dünya savaşından kalma Army Duck (tekne – kamyon) larla yapılan gezilerde.Kaplumbağa ,kuş,yılan,büyük kertenkeleler gibi orman canlılarına rastlıyorsunuz.
- Kata Tjuta – Olgas Kayalıkları
- Ayers Rocks çevresinde gün doğumu
- Uluru (Ayers Rocks)
- Crested Pigeon
- White Plumed Honeyeater
- Black Backed Magpie
AYERS ROCK (ULURU) : Kumtaşıntan bir kaya,Aborjinlerin kutsal saydığı yer.Demir oksidin verdiği kırmızı renk çölün orta yerinde insana ruhani bir duygu vermiyor değil.Kata Tijuta Milli parkının içinde yer alıyor.32 kilometre batısındaki Olgas kaya oluşumlarıda Uluru gibi Aborjinlerin kutsal makanları.Gece çölde verilen bir akşam yemeği.Herkes susuyor,uzun bir sessizlik ,”Düş Zamanı “devam ediyor.Sabah Uluru’yu bu sefer gün doğumunda izliyorum. Gündüzse dikkatli gözler çöl kuşlarını arıyor.Buluyorda çoğunu.
- Sidney Liman Köprüsü
- Sidnet Opera Binası
- Opera binası ve Sidney şehrinden bir kesit
- Sidney Darling Limanı gece
- Yağmurlu bir günde Bondi Plajı
- Limandan bir görüntü
SYDNEY :Deyince ilk akla gelen tabiki Opera Evi.Sidneyin sembolü.Gerçekten müthiş bir yapı.Beş tiyatro salonu ve 1000 oda.Akustik sağlansın diye bütün tavanlar ahşaptan yapılmış.Kısa bir süreliğine koronun provasını dinleme şansımız oldu.Akustik harikaydı.Sidney Limanında yapılan gezide mimari estetik insanı etkiliyor.Mimarı Danimarkalı Jorn Utzon.
Sidney Limanı Köprüsü,Botanik Parkı,Darling Limanı,Bondi Plajı,King Kross,Eski hapisane Hyde Park Barracks,Olimpik Park şehir içinde gezilecek ve görülecek yerlerden bazıları.Sidney Akvaryum’undan bahsetmeden geçemiyeceğim,şimdiye kadar gördüklerimin içinde en iyilerinden biri diyebilirim.
- Sidney Akvaryumun’dan
- Akvaryum’dan
- Akvaryum’dan Testere Balığı
- Gri Kanguru
- Emu,Avustralya’nın uçamayan kuşlarından
- Vombat,bir tür keseli
- Blue Mountains
- Üç Kızkardeşler Kayalıkları
- Şirin Kasabalardan biri
Sidney den “Featherdale Doğal Yaşam Parkına” gittiğimizde Avustralya’ya özgü korunan hayvanları burada görebiliyoruz.Kanguru,Koala,Vombat,Emu,Gassowary gibi.Yine Sidney’in100 km. batısında “Blue Mountains” görülmesi gereken yerlerden.Adını Okaliptüs ağaçlarının çıkardığı yağın mavi buharından almış.Okaliptüs ormanlarını tepeden gören bir yerden baktığımızda bu mavi pus çok net görülüyor.Tabi burada kendine özgü yaban hayatı var.Three Sisters (Üç Kızkardeş) kayalarıda burada.
- Merlbourne’da gece
- Alışveriş yerleri şehrin merkezinde
- Merlbourne tramvaylarıyla meşhur
- Merlbourne’da gece Şovları
- Okyanus yolundan manzara
- Twelve Apostole (Oniki Havariler) kayalıkları
MELBOURNE : Sidney’den sonra en kalabalık şehir.En büyük tramvay ağına sahip.Canlı yaşayan bir şehir.Gece ve gündüzüde güzel.Sağlık,kültürel yaşam ve yaşam kalitesi gibi kriterlerde dünyanın en yaşanılabilir şehirleri arasında en üst sıralarda yer alıyor.Büyük Okyanus Yolu şehirden batıya okyanus boyunca uzanıyor.Sahil boyunca eşsiz manzaralar görüyoruz.Sörf şampiyonalarının yapıldığı “Bells”,”Apollo Koyu” ve “Twelve Apostol”.Twelve Apostol (On iki Havari) dalgaların şekillendirdiği değişik kaya yapıları.
TASMANYA : 14.000 yıl önce denizin yükselmesiyle Avustralya’dan ayrılmış.Ana karadan 1600 km. uzaklıktadır.1642 yılında Hollandalı kaşif Abel Tasman tarafından keşf edilmiş.1803 de İngilizler tarafından yerleşime açılmış.1803 ile 1847 yılları arasında burada bulunan yerli halk soykırıma uğramış.İngilizler bir tek yerli kalmayana kadar öldürmüşler yada açlığa terketmişler.Günümüzde Tasmanya’da hiç yerli halk yok.
Hobart,güzel bir liman şehri.Küçük ve şirin.Parlemento binası.Salamanca meydanı,Princes parkı,St.Georges Kilisesi,Mona Müzesi şehir içinde görülebilecek yerler.Tasmanya Avustralyanın en soğuk bölgesidir.Soğuk iklimde yaşamayı başaran Tasmanya Şeytanı,Ornitorenk ve Tasmanya Kaplanı(Nesli Tükenmiş) buranın sembolü olmuşlar. Bonorong Doğal yaşam ve Rehabilitasyon merkezinde Tasmanya Şeytanı,Koala,Keseli Sansarlar,Vombatları ve Kanguruları görebiliyoruz.Kolonyal dönemde hapishane olarak yapılmış Port Arthur’u gezmekte insanı o dönemlere götürüyor.Bir çoğu harabe halinde.Dönemin en çok mahkum barındıran hapishanesiymiş.
____Ayhan Şevmet___
ÜRDÜN (Jordan)
Yakındır,nasıl olsa giderim,dediğim ülkelerden biri Ürdün.Değişik doğa yapısı ve tarihiyle mutlaka görülmesi gerekir.Ülkenin beşte dördü çöl.Doğu Şeria platosu,Şeria Vadisi ve çöller.
- Ölüdeniz(Lut Gölü)
- Tuz oranı yüksek,batmıyorsunuz.
- Lut Gölü (Ürdün tarafından İsrail kıyıları)
Doğu Afrika’dan başlayan Rift Vadisinin devamı Şeria Vadisinden geçer.Lut Gölü’de bu vadinin içinde yer alan çukurluğun içinde.85 km. uzunluğunda ortalama 12-13 km. genişliğinde.Dünyanın en çukur kara parçası Lut Gölü yada Ölü Deniz’in kıyıları.Deniz seviyesinden 400 metre aşağıda bulunuyor.Bu özelliğinin dışında % 25 gibi yüksek oranda tuz içerir.O kadar tuzlu ki batmıyorsunuz.Sadece suyun üstünde duruyorsunuz.Gözlerinizede kaçmamasına dikkat edin,çok kötü yakıyor.Gölü besleyen Ürdün nehrinden gelen suyun azalması ve tuz üretimi için aşırı buharlaştırma işlemi yapılması gölü her geçen gün küçültüyor
% 92 si Sünni Müslüman Arap olan ülkede,az sayıda Çerkez.Türkmen,Ermeni ve Kürt’te yaşıyor.Kendilerini Bedevi olarak kabul eden müslüman nüfusun yanında çeşitli zamanlarda göç etmiş bir milyonu aşkın Filistinlilerde var.Eskiden gelenler şehirlerde yaşıyor.Yeni gelenlerde barakalardan yapılmış şehirden uzak bölgelerde.Ürdünün toplam nüfusu 6,5 milyon.Nüfusta şehirlerde toplanmış.
Ürdün sınırlı parlamenter sisteme izin veren bir krallık.Kral Abdullah,babası Hüseyin ve oğlunun resimlerini her yerde görebiliyorsunuz.Orta Doğunun karmaşasına bulaşmayan politika izlediği için halk tarafından seviliyor.İnsanlar mutlu gözüküyor.İçkinin serbestçe satıldığı ülkede gökdelenlerin hızla yükseldiğini görebiliyorsunuz.
2,5 milyon yıl öncesine kadar giden insan izlerine rastlanmış olan bölgede M.Ö.3500 – 2000 arasında yerleşik yaşam başlamış.M.Ö.1550 de Mısırlıların eline geçmiş.
Makedonyalılar,Yerel Devletler,İsrailOğulları,Asurlular,Babilliler,Persler,Romalılar,Nebatiler ve Hıristiyanlık dönem,
Müslümanlar bölgeye gelmişler. Emeviler,Fatımiler,Selçuklular,Haçlılar,Eyyubiler,Moğol istilası,Memlükler.1516 yılında Yavuz Sultan Selim’in Memlükleri yenmesiyle Osmanlının yönetimine girmiş.Bütün bu devletleri niye yazdım ? Çünkü çoğunun izleri günümüze kadar kalmış ve görüyorsunuz. Ve sonunda İngilizler Orta Doğuyu çizmişler başlarınada birer Arap kral koymuşlar.Bugünkü durum meydana gelmiş.
- Amman’da Filistin mahalleleri
- Amman Kalesinden manzara
- 5000 kişilik Roma Tiyatrosu (Amman)
Başkent Amman yedi tepe üzerinde kurulmuş.Şimdi belki onyedi tepe.Amman kalesi,Antik Tiyatro,Odeon görülecek yerlerden.
CERAŞ : Amman’ın kuzeyinde yer alan Ceraş şimdiye kadar gördüğüm en etkileyici Roma antik kenti.Günümüze kadar büyük kısmı sağlam gelebilmiş.Hipodrom,Oval meydan,Zeus Tapınağı,Çeşme,Artemis Tapınağı,Hadrian Anıtı (Tak),Tiyatro.
- Çeşme (Ceraş)
- Tiyatro (Ceraş)
- Hadrian Kapısı (Ceraş)
- Zeus Tapınağı (Ceraş)
- Oval Meydan (Ceraş)
- Sütunlu yol (ceraş)
KASR AMRA : Amman’ın güney doğusunda yer alan Çöl Kaleleri’nden günümüze kalmış Emevi döneminden duvar resimleriyle ünlü Qasr Amra (Amra kalesi) aslında bir köşk Kale tamamen yıkılmış.Çölde kervan yollarının yakınına kurulan bu kaleler güvenlik amacıyla yapılmış.Resimler o zamanki müslümanlık anlayışıyla daha sonrasının farklı olduğunu gösteriyor.Kharaneh Kaleside güzel bir örnek kale.
- Haraneh Kervansarayı
- Duvar resimleri (Kasr Amra)
- Kasr Amra
Madaba’da M.Ö.542 den sonra yapıldığı tespit edilen “Kutsal Topraklar Mozaik Haritası”St. George Kilisesinin tabanında 1884 yılında ortaya çıkarılmış.O zamanlar bölgenin yerleşimini çok güzel gösteriyor.
- Nebo Dağı (Kutsal topraklar)
- En Eski Orta Doğu Haritası (Mozaikten yapılmış)
- St. Georges Kilisesi
Hz. Musa’nın Mısır’dan kutsal topraklara yaptığı göç sırasında kısa bir mola verdiği Nebo Dağı
Um Er Rassas Bizans zamanında gelişmiş çok sayıda kilise ve taban mozaiği olan yeni kazı çalışmaları yapılan bir kale şehir.
- Um er Rassas
PETRA : Göçebe bir kavim olan Nebatilerin,dışarıdan belli olmayan bu eşsiz vadide yarattıkları gizemli yer.Daha vadiye girişte etkiliyor.Devamında kayalara ustalıkla işlenmiş mezarlar,Obeliskler,Odalar.Dar vadi bittiğinde karşınıza muhteşem güzellikte “hazine” denilen kayalara oyulmuş bir yapı çıkıyor.Şehre gelenleri etkilemek için yapılmış.zamanımızdada etkisini devam ettiriyor.Nebatiler ticaretle uğraşmışlar.Çok fazla para kazanmışlar.Çölün ortasında yapılabilecek en güzel şeyleri yapmışlar.Tiyatro,yüksek kurban yeri,bir çok mezar,kilise,sütunlu cadde….Bir gün yetmez.Kayaların pembe ve kırmızının çeşitli tonlarıyla ortamı dahada farklı gösteriyor.
- Petra girişte İlginç olacağını söylüyor.
- Vadinin gizemli yollarından devam
- İşte karşınızda”Hazine”
- Renkler
- Devesiz olmaz.Burası çölün ortasında bir vadi.
- Katmanlar arası renkler büyüleyici
RUM VADİSİ : (Wadi Rum) kırmızı kumlar arasında zaman zaman 800 metreyi bulan tepeler.Bir çok filmde burada çevrilmiş. 4×4 lerle yapılan safari.Masallar ülkesindeymiş gibi.Kayalara resmedilmiş geçmiş kültürlerden izler.Aniden önününüze çıkan çölde çay kahve molası yapılan yerler,tabi kuşlar.
- İki haftalık yavru deve annesiyle (Vadi Rum)
- Duvar tırmanıcılar için önemli bir kaya (Vadi Rum)
- Vadi Rum’da mola
- Duvar resimleri (Vadi Rum)
- Vadi Rum
- Kum tepelerinin boyutları (Vadi Rum)
AKABE : turizm ve sanayi şehri olmak için çabalayan bir kent.Sürekli büyüyen bir limanı var.Kızıldenize açılan kentten İsrail’in Eliat şehrini,Mısırın Sharm el Sheikh kıyılarını görebiliyorsunuz ve Suudi Arabistan’lada komşu.Kızıldeniz olunca zengin sualtı güzellikleri buradada var.Dalış turizmi gelişiyor.
- Akabe’den manzara
- Akabe limanına bakış
Ayhan Şevmet
JAPONYA (Doğan Güneşin Ülkesi)
Gezdiğim ülkelerin hiç birine benzemeyen özelliklere sahip bir ülke Japonya.Bunda uzun bir süre dış dünyaya kapalı yaşamın rolü büyük.Çin,Kore ve diğer Asya ülkelerinden etkilenmişselerde Gerek din,gerek kültür ve sanatı kendi bünyelerine uygun hale getirmişler.Gelenek ve göreneklerini günümüze kadar sürdürmüşler.İnsanların kendilerine ve birbirlerine olan saygıları,doğal olarak kurallara uymak,disiplin,çalışkanlık.Modernleşme ve dış dünyaya açılma bile bu özelliklerini bozamamış
- Osaka
- Osaka
- Osaka
- Gece olunca hareket başlıyor
- Bilgisayar oyun salonları geceleri doluyur
- Tabela çökluğu
Yüzbin yıl önce ana karadan ayrılan Japon adaları.Günümüzde % 97si Honshu(Honşu),Kyushu(Kyuşu),Hokkaido,Shikoku(Şikoku) adlı dört adadan oluşan yüz ölçümü 377.944 km.kare,6852 ada ve kayalıktan meydana gelmiş.Nüfus deniz kıyılarındaki az sayıdaki ovalarda yaşıyor.127 milyon japon,devletin başı olan Japon İmparotoru,seçimle gelen parlamento ve başbakan tarafından idare ediliyor.Baş şehir Tokyo (nüfus 30 milyon).Japonya dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip (%30 u 60 yaş üstü).
Ülkenin % de 70 i dağlık.Fujiyama yanar dağı en yükseği (3776 m.).200 den fazla aktif yanardağı var.Depremler,tayfunlar,volkanik patlamalar Japonya’da yaşamın bir parçası.Ülkenin kuzeyden güneye doğru uzaması iklim ve doğaya yansımış.Uzun geçen kış aylarından(Hokkaido).dört mevsim yaşayan orta bölüm ve musonların hakim olduğu güney adaları.Buda bize İğne yapraklı ormanlardan tropikal ormanlara uzayan bir yelpaze sunuyor.
Burada dünyanın diğer ülkelerinden farklı olarak kimsenin dinle uğraştığı yok.İki dini kaynaştırmayı bile başarmışlar.Bir söz var.”Japonlar Shinto (Şinto) doğar Budist ölür.Gerçektende doğum kutlamaları(kırk çıkarma),evlilik törenleri Shinto geleneklerine göre yapılıyor.Ölüm törenleri gömme işlemleri Budizim kuralarına göre yapılıyor.
- Gelin ve damadın çek çekle tur yapması adetten
- İşlek caddelerde fotoğraf çektiriyorlar
- Çek çek sefası başlıyor
- Düğün şinto Tapınağında oluyor.
- Önde Şinto rahibi ve rahibeleri
- Törene sadece aile yakınları katılıyor.
- Dini nikahta gelin özel giysisiyle
- Şinto rahipleri tören sırasında.
- Dini nikahtan bir an.
- Çocuk mezarları
- Bebek mezarları
- Budizme göre yakılıp külleri gömülüyor.
Şintoizm ülkenin yerli dini.”Kami” denilen ruhların yaşadığına inanılıyor.Ormanlar,dağlar,nehirler,denizler kısaca doğadaki her şeyin bir ruhu var.En büyük Kami Güneştir,İmparatorluğun ve bayrağın simgesi.
- Şinto rahibi tören hazırlığında.
- Şinto tapınağından bir köşe.
- Kutsal şinto rahibeleri.
- Şinto tapınağı bahçesinden bir köşe
- Sake fıçıları (Eskiden tapınak rahiplerinin himayesinde yapılan kutsal sayılan bir içki .Pirinç ve alkolden yapılıyor.
Budizm 538 yılında Kore’den gelmiş.Feodal dönemde (Şogunlar Dönemi) daha yumuşak olan Zen Budizm ülkede yayılmış.Diğer Budist öğretilerinden Meditasyonaverdiği ağırlıkla ayrılır.
- Tunçtan yapılmış Buda heykali
- Tapınak Bekçisi..
- Tapınak Bekçisi..
Sakura (Yabani Kiraz Çiçeği) zamanı Japonyada bayram olarak kutlanıyor.En güzel Sakura ağacını altında piknik yapmak bir ayrıcalık.Sabahın erken saatlerinde yer tutma yarışı bile var.Gerçektende ruhlara huzur ve heyecan veriyor.Özellikle eski tapınakları bu zamanda gezmek ayrı bir güzel.Sonbaharın da ayrı güzellikte olduğu söyleniyor.
Japonya’da kadın ve erkek ayrımı yoğun bir şekilde var ve bu hissediliyor.Erkekler maço karakterli,çok çalışıyor,(hemde gece geç saatlere kadar).evine bakmak tek görevi.İşini kaybeden bir erkek için herşey bitebiliyor,evlilik bile.Sonuç intiharda olabiliyor..Kadınlar çocukları yetiştirme,evi çekip çevirme,güzel giyinme,modayı takip etme,eve erken gelen eşini kınama gibi (eve erken gelen eş işten çıkarılacak demek)Para kadında toplanıyor ve kocasına harçlık veriyor.Devlet ve şirketler evlenmeyi destekliyor.Şirket patronlarının bir görevide bekar olan çalışanlarını evlendirmek.
- Genç bayanlar alış verişte..
- Gündüz sokaklar kadınların.
- Sabah saatlerinde metroda işe giden erkekler.
Bu sosyal yapı sokağa çıktığınızda hemen anlaşılıyor.Metro,Alış veriş yerleri,parklar,müzelerde,gündüz sadece kadınlar,çocuklar,talebeler ve yaşlılar var.Hiç erkek göremezsiniz diyebilirim.Koyu renk takım elbiseli,çantalı çalışkan erkekleri sabah saatlerinde yollarda,metroda ve trenlerde yoğun bir şekilde görüyorsunuz.Birde akşamın geç saatlerinde sokaklarda koştururken.
- Şinkansen (Hızlı tren)
- Buda askıda giden metro
- Metro
Ulaşım çözülmüş.Bolca yol,hızlı tren,metro,deniz ulaşımı gibi,Shinkansen(Şinkansen) adlı hızlı trenle seyahat çok rahat ve çabuk.Örneğin Hiroşima’dan 310 km.uzaktaki Kyoto’ya gitmek 1 saat 40 dakika.Nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
- Müzede Hiroşima patlatılan bombanın yeri ve ayakta kalabilen bir kaç bina.
- Sağda restore edilen bina bombad.an arda kalan bina
Osaka tam bir sanayi ve ticaret şehri.Hiroşima 2. Dünya savaşında Amerikalıların attığı atom bombası sayesinde tamamen yok olmuş.6 Ağustos 1945 pazartesi 08.15.İlk anda 60 bin kişi ölüyor.Toplamda 140.000 kişi.Müzeyi gezerken çok duygulanıyorsunuz.Ölenlerin tümü sivil ve çocuk.Unutmaları mümkün değil.
- Kiyomizu Dera Tapınağı (Kyoto)
- Pagoda (Kiyoto)
- Sakuralar
Kyoto savaş sırasında zarar görmeyen nadir şehirlerden.400 şinto tapınağı,1650 budist tapınağı ile tam bir müze şehir.Ülkenin kutsal ve ruhani başkenti sayılıyor.Ryoan-ji Tapınağı,Zen bahçeleri,Kinkaku-ji Tapınağı,Kiyomizu Dera Tapınağı,Geyşa kültürünün yaşadığı Gion mahallesi görülmesi gereken yerler.
- Zen bahçesi
- Altın Tapınak (Nara)
- Zen bahçesi
Nara’da yine eski bir başkent.Sanatın beşiği olmuş bir şehir.Horyu-ji Tapınağı,Kofukji Pagodası,Rüyalar Köşkü,Todai-ji Tapınağı,Kasuga Taisha Tapınağı gibi bir çok tarihi yapı görülebilir.
- Ozakajo kalesi (Osaka)
- Miyajima adasında Shinto tapınağı
- Ceylanlar serbestçe dolaşıyor.(Miyajima adası)
Osaka’da Ozakajo Kalesi,Hiroşima’da Barış Anıtı Parkı Müzesi,Mijajima Adasındaki İtsukushima Şinto Tapınağı ve bahçelerinde serbestçe dolaşan ceylanlar.Japonya’nın sembollerinden Torii Kırmızı Kapıda burada.
- Ashi krater gölü
- Fuji Dağı
- Kawaguchiko gölü
Hakone’de Ashi krater gölü üzerinde tekne gezisi.Kawaguchiko gölü kıyılarından Fuji Dağınıda seyredebiliyorsunuz.Tepesinde bulut yoksa şanslısınız.
- Buda Heykeli (Kechu Ji Tapınağı)
- Zen Bahçesi (Kencho Ji Tapınağı)
- Kencho Ji Tapınağı Bahçesinden bir bölüm
Kamakura 1192-1333 yılları arasında başkent olmuş.Kamakura’dada iki önemli ve tarihi tapınak var.Önemli Zen Tapınaklarından biri olan Kencho-ji Tapınağı ve savaş tanrısı Hachiman için yapılmış Tsurugaoka Hachimangu Şinto Tapınağı.
Ayhan Şevmet
JAPONYA’NIN KUŞLARI :
PERU
Peru Güney Amerikanın batısında yer alan bir ülke.Bir ülke düşününki;Ender görülen yağışlar alan çöle,And’lar gibi yüksek dağ sıralarına (En yüksek zirve 6768 m.ile Nevado Haskaràn ) And dağlarından gelen sularla oluşan nehirlerin beslediği Amazon Nehri ve Ormanları. 3810 m. yükseklikteki Aliplano Platosunda yer alan Titikaka Gölü.
Flora ve Faunasıda tabiki çok çeşitli.Kaktüsler gibi çöl bitkilerinden, Amazondaki zengin bitki türlerine.Sahil kesimindeki Martı,Pelikan,Penguen,gibi deniz kuşlarına,Peru’nun milli kuşu olan And Horozuna,Ormanlardaki Jaguar,Armadillo,Timsah,Flamingo ve bir çok böcek türleri.Liste uzar gider.
Yaklaşık 30 milyon nüfusun % 45 i Kızılderili (Quechua (Keçua ) % 40,Aymara % 5 ), Melez % 37, Avrupa kökenli % 15,% 3 de Asya ve Afrika kökenli. Nüfusun çoğunluğu şehirlerde yaşıyor.Yoksul olan yerli halk şehirlerde toplanmış.Dağ köylerinde ve ovalarda yaşayanlarda küçük çapta tarım ve el sanatları yapıyor.Ekonominin tepesinde Kuzey Amerikalı Holdingler ve Avrupa firmaları var.Madenler(altın başta olmak üzere diğerleri) Balıkçılık,tarım,telekomünikasyon..
- Alpaka
- Lama
- Guanaco (evcil)
Koka yaprağı çiğnemek yüksek dağlık bölgelerde yaşayan halkın geçmişten gelen alışkanlık ve zevk veren maddesidir. Bu bitkiyi çiğnemek, insanda yükseklik hastalığı,açlık,yorgunluk,soğuk gibi duyguları bastırıyor.Normal olarak kayıt dışı ekonomiye giriyor.
Burada yükseklik hastalığına değinmek istiyorum.Çünkü başıma geldi. Lima sahilden uçakla Cusco (Kuzko)( 3416 metre yükseklikte) şehrine gittiğimde iner inmez baş ağrısı ve nefes alma zorluğu hissettim.Tekrar Lima’ya dönene kadar günlerce sürdü.Yükseklerde oksijen azlığından meydana geliyor.Herkesde aynı etkiyi göstermiyor. 2400.metrelerden sonra başlıyor.Bol sıvı almak, yavaş hareket etmek ,sigara ve alkol kullanmamak gerekiyor.Aslında hava alanında küçük oksijen tüpleride satılıyor.Keşke alsaydım diyorum..Koka şekeri ve yaprağını çiğnemekte faydalı.
İNKALAR:
Dünyanın genel olarak Peru deyince bildiği İnka Krallığıdır ( 1200-1532).Oysa İnsanlığın Asyadan Berring Boğazını geçerek Amerikaya ulaşmaları M.Ö. 20.000-10.000 yıllarına rastlar.Peru’dada M.Ö. 12.000 yıllarına ait bilgilere ulaşılmış. M.Ö. 800 – 300 yıllarındaki Chami Huantar ( Çami) kültürü ,Titikaka gölü çevresinde ( M.S. 1.000 ) Tiahuanaco Kültürü , Kuzey batıdaki (M.S. 1000 yıl içinde) Mochica (Moçe) kültürü.Güney Batıdaki Nazca çizgilerini yaratan kültür ( M.Ö. 200 – M.S. 700 ) gibi.Müzeleri gezerken bu kültürlerin inanilmaz güzel eserlerini görüyorsunuz.
- Altın tören süsleri.Maalasef çok az sayıda günümüze ulaşmış.
- Çok sayıda bulunan seramik süslarden bir örnek
- İnka öncesi dönemde hanedandaki kişilerin başları küçük yaştan sıkılarak bu hale getirilirmiş .Bir statü sembölü
Bu ülkeye gitmeden önce ‘Güneşin Prensesi’ ilk kitabıyla başlayan üç ciltlik (Antoine B. Daniel ) romanını okudum.Konu İnka Kültürü ve onu yok eden İspanyol istilacıların ilişkisi.Bu ülkeyi ziyaret etmek isteyenlere tavsiye ederim.
İnkalar bugünkü Ekvator,Peru, Bolivya,Kolombiya ve Arjantin ile Şili’nin bir kısmınıda içine alan büyük bir İmparatorluk kurmuşlar.Tekerleğin ve atın bilinmediği bu topraklarda çok iyi haberleşme ve ulaşım ağı kurmuşlar.
- Beyaz Patates(Peru’da çok sayıda çeşidi var.)
- Titikaka Gölü
- Peynir çeşitleri
İlk İnka hükümdarı Sapa İnca (Tek Efendi) ,Manco Capac 11. y.y. da Cusco şehrini kurmasıyla başlamış.İki kardeşin ( Huascar ve Atahualpa ) taht kavgalarını fırsat bilen işgalciler Francisco Pizarro (Konkistador-Fatih ) önderliğinde 1532 yılında imparatorluğa son vermişler.
Pizzaro’nun İspanya Kralı ve Hıristiyanlık adına yaptığı katliamların tek amacı altın idi.İlk defa at ve zırhlı asker gören İnka’lar dost ellerini uzatmışlar karşılığında ölümü görmüşler.Pizzaro altın yüklü gemiyle İspanya’ya gitmiş karşılığında Peru Valiliğini almış.Lima’yı kurmuş ülkenin baş şehri yapmış,talana devam edilmiş.Kendi adamları tarafındanda öldürülmüş.İnka kültüründen neredeyse bir şey kalmamış.Altından yapılan eserler İspanya’ya götürülmüş.Tapınaklar yıkılmış.Hıristiyanlık adına bir kültür yok edilmiş.Bugün Peru’nun % 95 i Hıristiyan.
- Cusco
- Katedral (Cusco )
- Cusco’da İspanyol mimarisinde örnek.Ahşap balkonlar.
CUSCO :
İnka imparatorluluğun Başşehri olan Cusco’da günümüzde neredeyse hiç bir şey kalmamış.Tesadüfen bulunan Güneş tapınağının temel taşları bile ne müthiş bir kültürün yok edilişinin örneği.Eski tapınakların taşlarıyla kilise ve binalar yapılmış.Plaza de Armas Meydanı,Barok Katedrali,Tarihi sokaklar.
Cusco şehrine tepeden bakan Sacsayhuaman Kalesi görülmeli.Eski Peru topraklarında çok sayıda böyle kaleler varmış.
- Astronot (Uçaktan çekilmiştir.)
- Her uçan kişiye böyle bir sertifika veriliyor.
- Maymun
- Sinekkuşu
- Örümcek
- Kuş
NASCA ÇİZGİLERİ :
Uçakla gezilebilen Nazca çizgilerinin niçin yapıldığı günümüzde bile çözülememiş bir sır.1926 yılında keşfedilmiş.Kimilerine göre ayinlerde kullanılmış.kimilerine göre takvim.Sır devam ediyor.
- Franklin’s Gull
- İnca Tern (Larosterra İnca)
- Peruvian Boobie
- Guanay Cormorant
- Bu adada çok sayıda deniz kuşu konaklıyor.Dışkılarıda zaman zaman toplanıyor.
- California Condor
PARACAS :
Peru’nun güney batısında pasifik kıyısında yer alan ulusal rezerv.Dünyadaki en önemli ve verimli sahil alanı.100 kadar arkeolojik alan var.Beslenme açısından çok elverişli olan kıyılar Balina,Deniz Aslanı,Deniz kaplumbağası,Su Samuru.Ahtapot ve bir çok deniz canlısı.Pek çok deniz kuşuda yaşamlarının bir kısmanı burada geçiriyor.Deniz kuşları binlerce.Bunların dışkıları zaman zaman toplanıyor.Barut yapımındada kullanılıyor.Şili ve Peru arasında “Güherçile Savaşları”na neden olmuş.Las Balestas bu adalardan en önemlisi.
- Inca Tern
- Peru Pelikanı
- Adalarda doğal bir geçit
MACHU PİCHU :
And Dağlarının zirvelerinin birinde ( 2.430 m.) İnka hükümdarı Pachacutec Yuppanqui tarafından 1450 yılında kurulmuş.Kutsal Urubamba vadisinden bakıldığında kesinlikle görülmüyor.Tabi İspanyollarda görememiş ve günümüze kadar kalmış.1911 yılında Amerikalı maceracı arkeolog Hiram Bingham tarafından keşfedilmiş.Talanda ona kalmış.Çok sayıda eseri kaçırmış.Bunlardan 5.000 parçası bugün Yale Üniversitesinde bulunuyor.Buranın dini merkez olduğu tahmin ediliyor.
- And Dağlarından bir manzara
- Machu Pichu
- Machu Pichu ve Ayhan
TİTİCACA GÖLÜ:
Dünyanın en yüksekte bulunan gölü ( 3.810 m.).And dağlarındaki Aliplano platosunda. 8288 metre kare yüz ölçümü,enderin yeri 280 m.Bolivya ve Peru’ya kıyısı var.İnkalar zamanında gölde bulunan adaların ikisinde yer alan Güneş Tapınağı (Islo Del Sol) ve Ay Tapınağı (Islo De La Luna) kutsal yerler olarak ziyaret edilirmiş.Uros yerlileri halen batmayan sazlardan yaptıkları adalar üzerinde yaşıyorlar.Balıkçılıkla geçiniyorlar.
Ayhan Şevmet
BANGLADEŞ’İN KUŞLARI ( Bangladesh’s Birds )
Bangladeş gezisi sırasında rastladığım kuşlar.
Ayhan Şevmet
- Büyük Ak Balıkçıl
- Indıan Shag (hind Karabatağı )
- İndian Shag
- Erguvani Balıkçıl
- Hint Alaca Balıkçılı
- Büyük Ak Balıkçıl
- Red Headed Merlin (Kızıl Enseli Doğan)
- Kara Çaylak
- Brahminy Kite
- Teşil Papağan
- Spotted Dove (Benekli Güvercin)
- Whitebreasted Kingfisher
- Green Bee-eater( Merops orientalis)
- Green Bee-eater
- Long-tailed Shrike
- Brown Shrike
- Long -tailed Shrike (Black headed)
- Long- tailed Shrike (Black headed)
- Brown Shrike
- Black Headed Oriole
- Black Drongo
- WhiteBellied Drongo
- Jungle Mayna
- Indian Pied Myna
- Çiğdeci
- Jungle Babbler
- Red vented Bulbul
- Verditer Flycatcher
- Pied bush chat
- House Crow
- Jungle Crow (large billed crow
- Indian house sparrow
- Ak kuyruk Sallayan
- Common Iora
- Verditer Flycatcher
- Oriental magpie Robin(Bangladeş’in milli kuşu)
- Purple Sunbird
BANGLADEŞ
Bangladeş (Bengal’in Ülkesi),Neredeyse Hindistan ile çevrilmiş bir güney doğu Asya ülkesi.Myanmar ile kısa bir sınırı var.Pakistanın doğu eyaleti iken 1971 de bağımsız olmuş.Daha öncede İngilizlerin Bengal Eyaleti imiş.Ondan öncede Hindistan’ın kuzeyinde yerleşen Babür Hanedanlığının idaresinde kalmış.
144.000 km.karelik ülkede 166 milyon insan yaşıyor.Hiç boş yer yok gibi.Bu yoğunluğa ülkenin tamamını kaplayan Ganj(Padna) ve Brahma Putra (Jamune) nehirlerinin getirdiği verimli topraklardır.Her yer su ve yeşil.Bu bereketli topraklarda her türlü meyva,sebze yetişiyor.Özellikle pirinç ana yemekleri.Su olunca balık ve karideste yetiştiriliyor.Zaten ihracatlarıda Hint Keneviri (Jüt),balık ve çay.Sanayi yok gibi.Son zamanlarda ucuz işçilikten dolayı tekstilde ilerleme var.Borç içinde bir ülke.
Ülkede okuma yazma oranı % 57. İlk okul eğitimi ücretsiz.Ama özellikle kırsal kesimde okul çağındaki çocukların yarısı okula gitmiyor.Gördüğüm kadarıyla dini eğitimde oldukça yaygın.Üniversitelerin sayısı nüfusa göre çok az.
Ülkede Bangla (Bengali) dili konuşuluyor.Resmi dini İslam.Nüfusun % 90’ı Müslüman.Kalan % 10’da Hindu ve Budist.Hindistan’a göre daha fakir olmasına rağmen daha temiz.İnsanlarıda daha samimi ve cana yakınlar.Fakirler ama aç insan yok.Dilenci yok gibi.Kimse rahatsız etmiyor.Sadece meraklı bakışlarla sizi süzüyorlar.
DAKKA : Başkent Dakka (Dakha) dünyanın Çek Çek (Rikşa) başkenti.Camiler şehri olarakta anılıyor.Hergün 400 bin rikşa sokaklarda.12 milyonluk şehirin trafiği tam bir keşmekeş.Trafik soldan.Herkes birbirinin önüne geçmeye çalışıyor.İnanılmaz bir klakson çümbüşü var. Bazen yarım saat tıkanmış kavşaklarda herkes sabırla bekliyor.Kimse kimseye bağırmıyor,kavga etmiyor.Sonra bir iki gönüllü çıkıyor.Sen biraz geri,sen geç,trafik açılıyor.
Dakka’da nehir trafiğide ayrı bir alem(Buriganga Nehri).Hızla gelen yolcu vapurları,yolcu ve yük taşıyan kayıkçılar,yük dolu mavnalar.Sesli uyarı buradada geçerli.Son anda teğet geçenler çoğunlukta.Gezilecek yerler Pembe Saray,Parlamento Binası,Ulusal Müze,Renkli Hint çarşısı,Dakka Üniversitesi,
- Pembe Saray
- Kella Lalbagh
- Parlamento Binası
- Dhakeswari Hindu Tapınağı (Vişnu)
- Anne kızının adağını gerçekleştiriyor.
- Çeşitli Tanrı Vişnu Resimleri
- Hint Çarşısında Renkler
- Hint Çarşısı
- Çarşı Tatlıcısız Olmaz
Sundarbans Bengalce “Güzel Orman” demek.Dünyanın en büyük mangrov ormanı.Zengin kuş çeşidi,Bengal kaplanı,geyik,timsah,maymun,kertenkele,kelebek ve daha pek çok canlı çeşidine ev sahipliği yapıyor.Sırf bu bölgeyi gezmek için günler ayırmak gerekiyor.Tekne ile geziliyor.Yataklı ve yemekli yapılanlarıda var.
- Mangrovlar
- Mangrov Kökleri
- Yaşlı bir Timsah
- Benekli Geyik
- Yerel Bir Kelebek
- Makak
Lalon Şah (Lalon Fakir) 1774-1890 yılları arasında yaşamış Baul müziğinin (mistik müzik) kurucusu,Din yolu ile yapılan her türlü ayrımcılığa karşı.Kast sistemini kabul etmeyen reformist yazar ve şair.Kendisinden sonra gelen yazarları etkilemiştir.Tagore ve Kazi Nazrul İslam (Bangladeş’in milli şairi ) gibi.
- Baul Müzisyenleri
- Lalon Şah’ınTürbesi
- Müzik ve dansla inandıklarına yaklaştıklarını düşünüyorlar.
- Baul Müzisyeni
- Baul müzisyenlerinin özel çalgıları
- Şarkı söyleyip raks ediyorlar
Rabindranath Tagore batılı olmayan,ilk nobeli almış filozof,şair, müzisyendir.Hindistan ve Bangladeşin milli marşlarını bestelemiştir.İkibinden fazla bestesi var.Şiirlerinin çoğu Bülent Ecevit tarafından Türkçeye çevrilmiş.Yakın dostu olan Gandi ile birlikte bağımsızlık için öncü olmuşlar.
- Tagore’un yaşadığı ev.
- 60 kubbeli caminin içi.
- 60 kubbeli cami (Unesco Listesinde)
- Govinda Tapınağı Ramayana ve Mahabarata Destanından figürlerle süslenmiş.
- 8 y.y. dan Budist Manastırı (Paharpur)
- Dokuz Mücevher Govinda Tapınağı(Kantanagar)
Bağımsızlık sonrasında siyasette ordunun etkisi yüksek.Demokrasi ilerleme kaydememiş.Muhalif partiler sokak eylemlerinde bulunuyor.Seyahatin bir kaç gününü polis eskortları eşliğinde geçirdik.Bir günde otelden çıkmamıza izin verilmedi.
- Her bölgenin ayrı ekibi var.
- Vasıtalarıda değişik olabiliyor.
- Bayan eskortumuzda oldu.
Gezdiğim ülkeler arasında sadece Bangladeş ve Pakistan’da insanların fotoğraflarının çekilmesinden mutlu olduklarını gördüm.Hatta yanındakini çekip onu çekmiyorsanız üzülüyorlar.Benide çekermisin diyenler çok.
Ülkenin % 70’i deniz seviyesinden 1-9 metre yüksekliğinde.Muson yağmurları ve kasırgalar sık sık su taşmaları yolu ile can ve mal kaybına yol açıyor.Evleri mümkün olduğunca yüksek yerlere yapıyorlar.
Ayhan Şevmet
ETİYOPYA (Habeşistan) -OMO VADİSİ KABİLELERİ
Eski adı Habeşistan (Köleler Ülkesi) olan Etiyopya tarihi boyunca Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilememiş tek Afrika ülkesi.M.Ö.13.yy.uzanan bir medeniyete sahip.İnsanlığın,Afrikanın bu bölgesinden bütün dünyaya yayıldığı bilim adamları tarafından tespit edilmiş.
- Addis Ababa köylerinden
- Entoto Tepesinden Addis Ababa
- Addis Ababa’da bir yolcu.
Federal Cumhuriyetle idare ediliyor.Baş şehri Addis Ababa (Amharic dilinde “Yeni Çiçek” demek.) Entoto tepesinden şehri kuşbakışı görebiliyorsunuz.Ulusal müze görülmeli.3.3 milyon yıl önce yaşamış insan iskeleti burada görülüyor.Adı “Lucy”.
- Ayine gelenler
- Ortodoks Kilisesi
- Ayinleri ayakta izleyenler bu bastonlara dayanarak katılıyor
Addis Ababa’dan güneye Omo Vadisine yapılan yolculukta ilk durak Langano gölü,Abyatta ve Shalla milli parklarında Flamingoları,endemik kuş türlerini,ormanlık bölgelerinde vahşi hayvan ve endemik bitki türlerini görüyoruz.
- Devekuşu ve yavruları
- Bir çeşit Karga (Thick Billed Raven)
- Dikdik (en küçük antiloplardan)
Etiyopyada 83 etnik gurup var.Bunların 53 ü güneyde yaşıyor.% 40 la Oromalar,% 30 oranla Amhara ve Tigreler onu takip ediyor.
- Karo kabilesi insanları vücutlarını özenle boyuyorlar
- Bir genç..
- Arkada Omo Nehri ve Kalaşnikof.Kabileler arası hayvan hırsızlığına karşı bulundurduklarını söylüyorlar.
% 60 Ortodoks Hıristiyan,% 26 Müslüman,% 10 oranında Animist,birazda Falaşa Yahudileri var.
- Pazarda genelde kadınlar satıcı.
- Dozze köy pazarı
- Dibi yuvarlak küp satan köylüler.
Abramich kasabasının yakınında Chome gölünde yapılan tekne gezisinde timsah,suaygırı,pelikan ve diğer kuş çeşitlerini bir arada görüyorsunuz.
- Chobe gölünde Suaygırları.
- Chobe gölünde balıkçı.
- Chobe’de timsahlar ve kuşlar.
- Dozze Köyünde eğlence zamanı
- Enset’ten elde edilen hamurdan bazlama yapıyorlar.
- Yalancı muz ağacı “Enset ” köyde yaygın.
Kasabanın yüksek tepelerinde Dorze köyleri var.Burada yalancı muz ağacından “Enset” nasıl faydalanıldığını görüyorsunuz.Ev yapımında,dokumada ve yiyecek olarak.Enset’ten yiyecek yapılması sadece Etiyopyada var.
- Mursi kadınları
- Karo genç kızı
- Karolu genç erkekler
Hamerlar saçlarını incecik örüp tereyağlı toprakla sıvarlar.Kadınların evli olduğunu boyunlarına taktıkları aynı tip boyonduruklardan anlaşılıyor.
- Hamer Kadınları
- Hamer çocukları.
- Hamer Kadını (Evli)
Arboreler tüccar topluluk olarak tanınıyorlar.Geçmişte fil dişi ticareti yapıyorlardı.Şimdi ise hayvancılık yapıyorlar.Müslümanlığı kabul etmişler.Fotoğraf çektirirken baş örtülerini başlarının üstünde tutuyorlar.
- Arbore kadınları
- Arbore genç kızları
- Arbore kadınları
Ayhan Şevmet
KENYA’NIN KUŞLARI (Kenya Birds)
Kenya’nın Maasai Mara,Baringo Gölü,Bogoria Gölü,Nakuru Milli Parkında çektiğim kuş fotoğrafları.Türkiyede bulunan türleri Türkçe adları ile yazdım.(Resimlerin üzerine tıklayarak büyük resmi görebilirsiniz.)
Ayhan Şevmet
- Black-headed Heron
- Yılan Boyun (Darter)
- Long-tailed Cormorant
- Goliath Heron
- Küçük Pelikan (Pink-Backed Pelican)
- Büyük Ak Balıkçıl
- Küçük Flamingo
- Flamingo
- Küçük Ak Balıkçıl
- Cattle Egret
- Marabou Leyleği
- Kutsal Aynak (Sacred İbis)
- Hadada
- African Spoonbill
- Sarı Gagalı Leylek (Yellow-billed Stork)
- Yellow-billed Duck
- Cape Wigeon
- Hottentot Teal
- Mısır Kazı (Egyptian Goose)
- Brown Snake Eagle
- Secretary Bird
- Rüppell’s Vulture
- Lappet-faced Vulture (Sarkık Yanaklı Akbaba)
- African White -backed Vulture
- Bateleur
- Crowned Eagle
- Tawny Eagle
- Ak Çaylak (Black-shouldered Kite)
- Balık Kartalı (Fish Eagle)
- Crowned Crane
- Blake Crake
- Red-Necked Spurfowl
- Red-knobbed Coot
- Buff-crested Bustard
- Kori Bustard
- Jacana
- Three-banded Plover
- Blacksmith Plover
- Crowned Plover
- Wattled Plover
- Mahmuzlu Kızkuşu (Spur-Winged plover)
- Orman Düdükçünü (Wood Sandpiper)
- Küçük Kumkuşu (öndeki)
- Verreaux’s Eagle Owl
- Uzun Bacak (Black-winged Still)
- White -browed Coucal
- Speckled mousebird
- White-fronted Bee-eater
- Carmine Bee-eater
- Alaca Yalıçapkını (Pied Kingfisher)
- Malachite Kingfisher
- Striped Kingfisher
- Green Wood Hoopoe
- Chestnut-bellied Kingfisher
- Lilac-breasted Roller
- Red-capped Lark
- d’Arnaud’s Barbet
- Ground Hornbill
- African Grey Hornbill
- Striped Swallow
- Eurasian Swallow
- Robin Chat
- Arap Bülbülü (common Bulbul)
- Drongo
- White -browed Robin Chat
- Cliff Chat
- Chin-spot Batis
- African Pied Wagtail
- Paradise Flycatcher
- Plain-backed Pipit
- Fiscal
- Blue-eared Glossy Starling
- Ruppell’s Long tailed Starling
- Superb Starling
- Yellow-billed Oxpecker
- Wattled Starling
- White-browed Sparrow Weaver
- Red-chested Sunbird
- Black-headed Weaver
- Purple Grenadier
- Double Colared Sunbird
- African Shrike
- African Grey Headed Sparrow
- Dusky Flycatcher
- Spot-flanked Barbet
- Senegal Lapwing
- Augur Buzzard
- Rufous naped lark
- African Goshawk(genç)
DON-VOLGA (Bir nehir gezisi)
Gezi Don Nehrinin döküldüğü yerde bulunan Rostov şehrinde başlıyor, Volga Nehri kıyısında kurulu Kazan şehrinde bitiyor. Konaklama ve yemekler gemide.
- MS Bunin Nehir Gemisi
- Gemi yenilenmiş ilk seferine çıkıyor.
- Gemi personelinin yakınları uğurluyor.
Ruslar üzerinde ulaşım yapılabilen nehirleri kanallarla birleştirerek bir ağ meydana getirmişler. Şehirler bu ağ sayesinde ticaret ve sanayide gelişiyor.
Moskova,St.Petersburg,Kazan,Rostov gibi büyük şehirler bu sayede birleşmiş.Hazar Denizi,Karadeniz,Baltık Denizi ulaşılabilir olmuş. Don Nehri 1950 km. uzunluğunda Azak Denizine dökülüyor. Volga(İdil) ise 3500 km. ve Hazar Denizine dökülüyor. Volga Havzası çok büyük. Rusya halklarının büyük kısmı burada yaşıyor.
- Yol gösteren dubalar sumruların konaklama yeri olmuş.
- Ahşap heykeller nehri süslüyor.
- Kanal girişleri görkemli.
Don ve Volga’nın birbirine en çok yaklaştığı yerde (72 km.) kanallarla birbirine bağlanmış. 15 kanal var. 16. yy. da kanallarla birleştirme fikri Osmanlılardan çıkmış.Ancak Ruslar tarafından yapılmış. 1952 haziranında tamamen bitmiş.
Rostov-Kazan arasında bulunan Volgograd (Eski adı Stalingrad), Saratov, Samara, Ulyanovsk şehirlerinde kalınıp şehir gezileri yapılıyor.
- Ortodoks Rahip
- İkonalarla süslü kilise duvarı
- Starocherkassk’taki eski çan kulesi ve kilise
- Don kazak köyünde bir ev.
- Köyde ahşap heykellerden biri.
- Don Kazaklarının geleneksel giysileri ile şarkılar söylüyorlar.
Rostov bir liman şehri. Yakınlarındaki Starocherkassk Don Kazaklarının eski başkenti.Tarihi dokusunu korumuş. Mihail Solohov “Durgun Akardı Don” adlı ünlü romanında bu Kazakların yaşamını anlatıyor. Bunların Türk Kazakları ile ilgisi yok.Savaşçı bir topluluk. Rus imparatorluğunun savaşan gücü olmuşlar.
- Rostov’da savaş kahramanları ile söyleşi.
- Rostov’da şehitler anıtı(2.Dünya Harbi) Aynı görüntüler her şehirde var.
- Rostov sokaklarından bir köşe.
Volgograd (Stalingrad) İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı büyük direniş göstermiş bir kent. Tamamen yıkılmış,yeniden yapılmış.Savaşın en yoğun geçtiği Mamaev Kurgan Tepesinde bir “Kahramanlar Anıtı” var.(İkinci Dünya Savaşını hatırlatan bu anıtlar neredeyse her şehirde).Şehirlerin ortak özelliği bolca meydanlar, tiyatro ve opera binaları,geniş caddeler,sovyet yapımı sosyal konutlar.
- 2. Dünya savaşından bir tek bu unfabrikasını bırakmışlar.Tamamen bombalanan şehir yeniden yapılmış.Unutturmuyorlar.
- Mamaev Kurgan tepelerinden bir görünüş.
- Efsanavi Stalingrad Direnişi anısına yapılmış anıt.Mamaev Kurgan Tepelerinde.
Ulyanovsk Leninin doğduğu kent.Ailesinin soyismi verilmiş.Vladimir İlyiç Ulyanov (Lenin) 7 Kasım 1917 de,St .Petersburg’da “Ekim Devrimini” başlatmış. Buda Sovyetler Birliğinin kurulmasına yol açmıştır.Burada ailesinin oturduğu ve Lenin’in doğduğu ev müze olarak geziliyor.Şehirlerde Lenin’in heykelleri ünlü kişilerle birlikte görülebiliyor.
- Lenin’in heykelleri her şehirde var.
- Lenin’in büyüdüğü ev.
- Ulyanovsk’ta eski bir evdeki ahşap işçiliği.
Kazan Rusya’nın dördüncü büyük kenti.Tataristan’ında başşehri. Petrol ve doğal gaz zengini.1437 yılında kurulan “Kazan Hanlığı” 1552 yılında Ruslar tarafından yıkıldı.İslami eserlerle dolu şehir yerle bir edildi.Kremlin (kale) içinde kalan alanda bugün Kul Şerif adına yeni bir cami yapılmış. Halkın çoğunluğu Tatar ve Rus. İlginç olanı burada 80 ayrı etnik gurubun yaşaması.Bu bazı şehirlerde 90’ı buluyor. Tatarlarla Türkçe anlaşabiliyorsunuz.
- Kazan’da bir ev.
- Kazan’da Kul Şerif Camii.
- Kazan’da duvar resimleri.
Kazan’dan otobüsle gidilen Çeboksarı şehri Çuvaş Özerk Cumhuriyeti’nin başşehri.Nüfusun çoğunluğu Türk asıllı Çuvaşlar. Ufak güzel bir şehir.
- Çuvaş Özerk Cumhuriyetinin Başşehri Çeboksarı
- Çuvaşlı bir satıcı
- Geleneksel giysıleriyle Çuvaşlı genç kızlar.
Don’dan Volga’ya kadar nehir dar. Kanalların çevresi ağaçlık. Çok sayıda kuş görülebiliyor. Volga’ya geçildiğinde nehir genişliyor ve kıyıları çok uzaktan görülüyor. Köylerde yeni yapılmış renkli çatılı kiliseler doğayla güzel görüntüler sunuyor. Birde her akşam güneş batarken gökyüzü ve nehirdeki renkler hafızalarda nefis fotoğraf kareleri bırakıyor
- Kıyılarda balıkçı kampları var.
- Bazılarıda günlük baiığını tutmuş.
- Yer yer küçük köyler görünüyor.
- Karabatak
- Gümüş Martı
- Akkuyruksallayan
Ayhan Şevmet